Yalnızlık Hakkında




 Kendine Açılan Kapı: Yalnızlık


Kalabalıklar arasında bir başına yürümek... Garip değil aslında. Çünkü yalnızlık, insanların arasında kaybolmakla başlıyor. Ama bu bir kayboluş değil, bir keşif.


İnsan yalnız kaldığında dış sesler değil, iç sesini duymaya başlar. O ses bazen kırık, bazen güçlü. Ama en gerçek olanı odur.

Ve işte o anda fark edersin: Bu yalnızlık seni yıkmıyor. Büyütüyor ve kendini daha iyi tanımana vesile oluyor.


Herkesle konuşmak zorunda değilsin. Herkes seni anlamak zorunda da değil.

Bazen bir elin parmaklarını geçmeyen insanlar olur yanında; ama onların varlığı, yüzlerce kişilik sessizlikten daha çok şey anlatır.

Belki de o da olmaz. Ama asla şunu unutma: Seni kendinden başka daha iyi anlayabilecek bir insan yok.


Çünkü yalnızlık, bazen sana "kimlerin gerçekten seninle olduğunu" da gösterir.

Ve bazen, yalnız kalmak değil; yanlış kalabalıkta olmak tüketir insanı.

İşte bu yüzden yalnız kalmak, boş insanlarla vakit geçirmekten iyidir. Unutma, yalnız kalırken kendi düşüncelerini daha iyi keşfedersin. İnan bana, bu daha değerli bir durum.


Yalnızlık, sadece fiziksel bir durum değildir. Bazen kalabalığın içindeyken de yaşanır.

Göz göze geldiğin insanlar, gerçek anlamda seni görmeyebilir. Onların sessizliği, senin yalnızlığının ta kendisidir.

Ama işte o sessizlikte sen kendinle yüzleşirsin. Kendi düşüncelerin, korkuların ve hayallerinle.

Kimsenin söz edemediği, sadece senin anlayabildiğin bir diyalog başlar içinde.


Unutma, senden değerli kimse yok; olmayacak da.

Eğer kendini uyumsuz hissediyorsan ve kendini "Neden arkadaş edinemiyorum?" diye dürüstçe sorgulayıp sende bir problem yoksa, karşındaki kişiler senin tarzın değildir ve bu yüzden arkadaş edinemiyorsundur.

Tanıyıp anlaşamadığın kişi sayısı yüzse, tanımayıp anlaşabileceğin kişi sayısı bindir. Bunu unutma.

Dünyada milyarlarca insan var; illa ki seninle aynı kafa yapısında insanlar vardır.


Bu diyalog, insanı olgunlaştırır. Kendi değerlerini sorgulatır, neyin önemli olduğunu gösterir.

Ve sonunda, anlarsın ki az ama öz arkadaşlar, sana en büyük desteği verenlerdir.

Onlar, senin yalnızlıkta bile yanında olan, sessiz güvendiğin insanlardır.


Yalnızlık bazen bir yük gibi görünse de, aslında en büyük öğretmendir.

Kendini tanıdığın, güçlendiğin, yeniden doğduğun anların adı yalnızlıktır.


Ve şunu unutma:

Yalnızlık bir eksiklik değil, bir farkındalık hâlidir.

Kalabalığın içinde kaybolmaktansa, kendi iç dünyanda var olmak bazen daha değerlidir.

Çünkü en derin bağ, insanın kendisiyle kurduğ

u bağdır.

Ve o bağ, seni sen yapar.

Hiç yorum yok:

Tema resimleri A330Pilot tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.